Musiki Cemiyeti
Musiki'ye Gönülden Bağlananların İnternet Mecmuası

1914 – Where Fear and Weapons Meet

1914 – Where Fear and Weapons Meet | Musiki Cemiyeti

Where Fear and Weapons Meet albüm incelemesi | Ukrayna black metal cemiyetinin parlayan yıldızı ve önde gelen gruplarından biri olan 1914 geçtiğimiz günlerde yeni albümünü çıkardı ve bizleri oldukça büyük bir heyecan kapladı. Kendi adıma single’lar çıktığında nedense çok da heyecanlanmamıştım. Bilmiyorum belki rehavete kapılmışımdır. Fakat albüm çıktığı gün her şeyi bırakıp albüme konsantre olduk. Hemen ertesi gün sevgili dostum Ulaş ile birlikte albümün incelemesini podcast olarak yayınladık. Dinlemediyseniz beklerim. Hatta henüz Musiki Cemiyeti ve Agresif Musiki kanallarına abone olmadıysanız bence hemen olmalısınız. Hatta arkadaşlarınıza falan da tavsiye edin. Podcast altında arkadaş etiketlemek yok sanırım. Yapın işte bir şeyler.

Neyse efendim kendi reklamlarımızı yeterince yaptıysak yavaş yavaş 1914 hakkında konuşmaya başlayabiliriz sanırım. Birinci dünya savaşının barut, çamur ve kan kokan dünyasına girmeye hazır mısınız?

1914 Hakkında

1914 Liliv Ukrayna’dan çıkan bir black metal grubu. Metal Archives’a göre bir blackened death/doom grubu. Bana sorarsanız yer yer doom etkileri hissedilen bir black metal grubu. Topluluk 2014 yılında Dmytro Kumar tarafından kuruluyor. Kendisi 2.Division, Infanterie-Regiment Nr.147, Oberleutnant – Ditmar Kumarberg olarak da anabiliriz. Evet topluluk 2014 yılından beri aktif ve şimdiye kadar Where Fear and Weapons Meet’i de sayarsak sadece üç albüm çıkartılar. The Blind Leading the Blind adlı ikinci albümleri ise gözümde tam anlamıyla bir şaheserdir. İncelemesine beklerim.

Tarih sever arkadaşlar bilirler ki 1914 1. Dünya Savaş’ının başladığı tarihtir. 1914 de tamamen bu konsept üzerine müzik icra eden bir topluluk. İmajlarından şarkı sözlerine kadar. Hatta grup üyelerinin rumuzlarına özellikle bir bakmanızı tavsiye ederim.

Elbette 1914’ü anıyorsak muhakkak ilk albümleri olan Eschatology of War’a bakmalı ve oradaki Ottoman Rise şarkısını anmalıyız.

Bu arada kardeş site Pasifagresif’te geçtiğimiz günlerde yayınlanan 1914 röportajını muhakkak okumanızı tavsiye ederim. Kendi adıma hem grubu daha yakından tanıdım (ve buna çok memnun oldum) ve Where Fear and Weapons Meet’i daha iyi anladım.

Where Fear and Weapons Meet hakkında

İlk göze çarpan şeye hemen değinmek istiyorum. Topluluk bu albümde çok daha mütevazı bir gitar işçiliği kullanmış. The Blind Leading the Blind’a lead gitarları yüzünden aşık olan bir dinleyici olaraki bu durum bir miktar hayal kırıklığı oldu benim için. İlk işte bu dedirten lead için açılış şarkısı FN .380 ACP#19074’in 52. saniyesine kadar beklemem gerekti. Vimy Ridge daha dolgun bir gitar işçiliğine sahip, özellikle açılışta. Ama gene lead’den ziyade riff olarak çekici. Sonrasında ise Don’t Tread on Me’ye kadar aradığımı bulamadım. Fakat Don’t Tread on Me ile çok mutlu olduğumu söylemezsem ayıp olur. Gitarlarıyla beni mutlu eden bir diğer şarkı da Corps d’autos-canons-mitrailleuses (A.C.M) oldu. Fakat dediğim gibi,Where Fear and Weapons Meet gitarlarıyla öne çıkan bir albüm değil.

Albüme dair bir diğer önemli değişim ise senfonikleşme (aslına bakarsanız lead gitarlardan önce bu gözümüze çarpıyor ama benim için gitarlar daha öncelikli olduğundan önce ona değinmek istedim).Where Fear and Weapons Meet’de, albümün başından sonuna kadar şarkılara eşlik eden, albümü adeta bir savaş filmine çeviren senfonik öğelerimiz var. Genel olarak bu tarz yaklaşımlara mesafeli birisi olarak 1914’ün bu işi çok iyi yaptığını söylemek zorundayım. Hatta black metal ile senfoniyi birleştirmek isteyen bir çok grubun bu albümü incelemesinde fayda görüyorum. Özellikle sade ve yerinde kullanımıyla alkışları hak ediyor.

Bence gitarların yarattığı boşluğu doldurmak için bunu tercih etmiş olabilirler ya da en başından akıllarında böyle bir yaklaşım vardı bilemiyorum. Fakat ne olursa olsun artık senfonimiz var diyip bir çok topluluğun yaptığı gibi işi çorbaya çevirmemişler.

Dolayısıyla, özellikle de bu yaklaşımıylaWhere Fear and Weapons Meet için topluluğun kariyerindeki radikal işlerden birisi diyebiliriz. Fakat bunu 1914 ruhunun bir milim bile dışına taşmadan yaptıkları için başka bir grubu dinliyor gibi hissetmiyorsunuz. Hayır efendim hala 1914 dinliyoruz ve evet hala çok güzel müzik yapıyorlar.

Where Fear and Weapons Meet ve öne çıkan şarkıları

Açılış şarkımız FN .380 ACP#19074 bizi hem topluluğun senfonik yönüyle tanıştırdığı hem de eski günlerin hatırına önce çıkan riffleri olduğu için ilk favorilerimizden. Vimy Ridge (In Memory of Filip Konowal) ve Pillars of Fire (The Battle of Messines) için kaliteyi düşürüyorlar kesinlikle demem ama Don’t Tread on Me (Harlem Hellfighters)’nin bende yarattığı etkiyi yarattıklarını da iddia edemem.

Coward ise albümün en enteresan anlarından bir tanesi. Bu şarkı tamamen akustik bir şarkı ve parçada topluluğa Sasha Boole adında bir sanatçı eşlik ediyor. Melodisi inanılmaz tanıdık geliyor ama bir türlü çıkartamıyorum. Bu arada albümün en iyi yazılmış şarkı sözleri bu şarkıda.

Tabii Nick Holmes’un konuk olduğu …and a Cross Now Marks His Place’den ayrıca biraz bahsetmemiz gerekiyor. Bu şarkı çok güzel bir fikir üzerine kurulmuş. Oğlunu savaşta kaybetmiş bir annenin aldığı mektubu okuyoruz. Sözler oldukça resmi bir dille başlarken nakarata doğru adeta çığrından çıkıyor. Sanki mektubu yazan kişi kontrolu kaybediyor, cinnet geçiyor. Şarkının bitişinde ise mektubu doğrudan savaşın kendisinin yazdığını öğreniyoruz. Muhteşem bir fikir.

Fakat uygulamasına dair kendimce bazı ekstra fikirlerim var. Mesela şarkı başladığında, mektubun makul bölümlerinde vokaller clean olsaydı, hatta bu kısımları Nick Holmes yapsaydı, cinnet kısımlarında scream brutal başlasaydı. Tabii bu bir eleştiri değil sadece şarkı sözlerini okuduktan sonra aklıma gelen bir “keşke”. Fakat Nick Holmes’un şarkıda clean vokalleriyle daha aktif olmasını istemem bir eleştiri olabilir. Yine de albümün en güzel şarkılarından bir tanesi.

Corps d’autos-canons-mitrailleuses (A.C.M)’i gitarlarıyla zaten anmıştık. Bir diğer güzel parçamız. Mit Gott für König und Vaterland’i şimdiye kadar anmamıştık, onu da gitarlarıya öne çıkan bizi mutlu eden bir diğer parça olarak burada anmış olalım. The Green Fields of France bir Eric Bogle cover’ı… Cover ve orjinali ard arda bir dinleyin diyorum başka bir şey demiyorum.

Where Fear and Weapons Meet ve kötü yönleri

Riff konusundan bahsettim. Fakat topluğun şarkı yazımı ve senfoni kullanımıyla birlikte bu eksikliğin üstünü örtmeyi başardığını kabul etmem gerek. Bir diğer eleştirim ise şarkı sözlerine.

Topluluğun şarkı sözü yazımı konusundaki tutumunu çok beğeniyorum. Çok iyi fikirleri var, düşüncelerinin temelinde hiçbir zaman savaşı övmek yok. Bilakis adamlar gayet savaş karşıtı tipler. Kahramanlık hikayelerinde bile savaşı övmek yerine fedakarlığı ve kayıpları anıyorlar. Keşke bunu bazen kafiyeden dahi yoksunlaşan düz bir dille ifade etmek yerine biraz daha şiirsel yapsalar.

Son sözler

The Blind Leading the Blind’ın devam albümü olmak zor iş. Bir şaheserin devamından bahsediyoruz. Bunu da düşünürsek topluluğun gitarları geri plana atıp yeni bir şey denemiş olmaları bence çok mantıklı bir yaratıcı karar. Kendi adıma şikayet ettiğimi söylemeyem. Albümü çıktığından beri dinliyorum (Agresif Musiki ev ödevlerinden kalan zamanlarda diyelim) ve çok keyif aldığımı söylemek zorundayım, mesela içinde bu şarkıyı sevmedim dediğim herhangi bir şarkı yok. Bu bir albümü iyi yapmıyorsa başka ne yapar bilemiyorum :P. Ekstrem türleri seviyorsanız muhakkak kulak kabartmalısınız.

1914 – Where Fear and Weapons Meet | Musiki Cemiyeti
1914 – Where Fear and Weapons Meet | Musiki Cemiyeti
80%
Epik

Başyapıtın ardından gelip gölgesinde kalmamayı başarıyor.

  • Albüm Notu

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept