Fall Albüm İncelemesi – Merhaba sevgili Musiki Cemiyeti sakinleri. Black metali progresif ve folklorik öğelerle harmanlayan Norveçli topluluk Borknagar bu yıl 30 yaşında. 23 Şubat 2024’de yayınlanan, şimdilik son albümleri olan Fall ise grubun 12. albümü. 30 yıl, 12 albüm ve hala Borknagar denilince duyulan heyecan…
Metal müzik dinleyicilerinin standartları yüksektir. Metal müzisyenleri çıtayı sürekli yükseltmekteler. Çoğu zaman bir topluluğun yeni albümünü değerlendirirken daha önceki baş yapıtıyla kıyaslıyoruz çıkan işi. Birçok müzisyen önceki işlerinin altında kalan işler ile kariyerine devam edebiliyor. Bu illa kötü müzik yaptıkları anlamına gelmiyor, fakat bir noktadan sonra dinleyici olarak tekrar bir kıvılcım görmek istiyoruz. Mücadele etmesi zor bir cephe, aşılması zor bir engel. Borknagar Fall ile bir kez daha bu zorlukları göğüslüyor, 12. kez kendini test ediyor.
I embrace the hardships, I greet every test
Summits şarkısından bir dize
Fall sekiz şarkıdan oluşuyor ve albüm Summits ile açılıyor. Summits aynı zamanda albümden yayınlanan ilk şarkı. Eğer albüm sadece Summits gibi şarkılardan ibaret bir albüm olsaydı, Fall için olağan bir Borknagar albümü derdim. Topluluğun artık imzası haline gelen, yüksek tempo bir “Borknagar” şarkısı ve böyle bir Borknagar şarkısından ne bekliyorsanız içinde var. Genel olarak sevdim, sadece The windswept summits ve A distant flickеr bölümlerindeki (burası bir nevi nakarat) temiz vokal melodisini pek sevdiğimi söyleyemem ama şarkının ikinci yarısındaki vokal melodileri gerçekten çok güzel.
Summits’in bitişiyle Nordic Anthem başlıyor. Albümün ikinci klip şarkısı, aynı zamanda Borknagar tarihinin en minimalist şarkılarından birisi. Vokallerini Lars’ın üstlendiği şarkı tıpkı bir önceki albümdeki Voices gibi topluluğun benzeri olmayan, deneysel şarkılarından bir tanesi. Şahsen albümün en sevdiğim birinci şarkısı. Sözlerine ve şarkı hakkında topluluğun Youtube videosunda yazdığı açıklamaya bakmanızı öneririm.
Tam burada, albümün iki farklı ucunu temsil eden iki farklı şarkıya değindikten sonra hadi gelin Fall’a biraz daha genelden bakalım. İlk iki şarkıyı geçer geçmez Borknagar’ın kendi klasik melodileri, düzenlemeleri, aranjmanları ile yeni fikirlerin, denemelerin bir araya geldiğini duymaya başlıyorsunuz. Hayır deneysel bir albüm dinlediğimizi ima etmeye çalışmıyorum. Baştan sona bir Borknagar albümü dinliyoruz. Fakat daha olgun, daha bilge ve garip bir şekilde daha oyunbaz. Tıpkı Avatar’dan Iroh gibi :). Artık Borknagar o kadar hakim ki yaptığı müziğe, hiç düşünmeden, ustalıkla araya bir dokunuş ekliyor ve şarkı bir katman daha zenginleşmiş oluyor.
Birkaç örnek vermem gerekirse Afar’ın 50. saniyesinden sonra karşılaştığımız ritim gitarlar (benzer bir takım numaralar Unraveling’de de var). Moon’un gene 50. saniyesinden sonra başlayan solosu. Hazır bu iki şarkıdan bahsederken değinmek istediğim birkaç detay var. Keşke Afar’ın tam 4:11’de başlayan pasajı daha uzun sürse, özellikle 4:22deki lead’i bir kez dinlemek kesinlikle yetmiyor. Moon’da ise… Ya Moon o kadar güzel bir şarkı ki… Bu albümün benim için en büyük hiti ve sürprizi. Ayrıca bilmiyorum hak verir misiniz ama bence leadlerinde çok ciddi bir Katatonia etkisi var. Adeta Borknagar ve Katatonia birlikte şarkı yapsa nasıl olurdu sorusunun cevabı gibi. The Wild Lingers’ın açılış solosunu da anmadan bu konuyu kapatmayalım.
Borknagar geçtiğimiz 30 yıl ve 11 albüm içinde oldukça katmanlı, derin ve özel işlere imza attı. Öyle ki hayranları arasında favori dönemler, en iyi albümler farklılık gösterebiliyor. Fall bu 30 yıllık miras ile yargılanıyor ve tıpkı Summits’de dedikleri gibi bunu hem sahipleniyor hem de testi layığıyla geçiyor. Şimdiden bu yılın en iyi albümlerinden birisi olduğuna inandığım Fall’u hem topluluğu, hem de türü sevenlerle birlikte, müzikal bir ziyafet çekerken müziğin sertleşmesinden rahatsızlık duymayan herkese tavsiye ederim.
Borknagar'dan bu yılın en iyi albümlerinden birisi geldi.
- Albüm Notu
Borknagar iyi ki var. Tekrar muhteşem bir albüm.