- Albüm Notu
Black metal dinleyicisinin halen en çok tartıştığı gruplardan biri olan Cradle of Filth yeni stüdyo albümü Thornography ile tekrar karşımızda. Avrupa da durum nasıldır bilmiyorum fakat son günlerde Türkiye’de özellikle de sanal platformlarda Cradle Of Filth iyi eleştriler almaya bir grup. İşin komik tarafı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en çok satan black metal gruplarından bir tanesidir COF. Bu ilginç çelişkiye yazı içerisinde değinmeyi düşünüyorum fakat kritiğe başlamadan önce grup hakkında ki düşüncelerimi açıklayarak en baştan kendimi meşrulaştırsam iyi olur.
En zor olanı ilk önce söyleyelim, ben Cradle Of Filth’i severim. Favori grubum diyemesemde şimdiye kadar yaptıkları tüm çalışmaları takip ettim ve hep bir kalitenin üstünde olduklarını düşünüyorum. Özellikle Cruelty And The Beast albümü benim için tam bir klasiktir. Buna rağmen Dani’in sürekli vokal yaparak (bilen bilir grubun çok uzun şarkı sözleri vardır ve Dani bir an dahi susmaz) güzelim besteleri öldürüyor olması ve itici imaj kaygıları grup hakkında rahatsız olduğum yegane şeyler. Zaten C.O.F.’u bir grup olarak kabul etmek hata olur. Aynı kadro ile ikiden fazla albüm çıkartamayan topluluk elbetteki Dani’nin kendi projesi sayılır. Düşüncelerimi bir sonuca bağlamam gerekirse C.O.F. imaj grubu olmayı bırakıp piyasada sadece müziği ile durmaya çalışsaydı çok daha saygın bir yerde olurdu ve bugün çok satmasına rağmen herkezin kötülediği bir grup olmazdı. Peki herkez grubu niye kötülüyor? Bu bir metalci olmanın en eski hikayesidir muhtemelen…
Thornography nerede kaydedildi ne yazık ki bilmiyorum. Fakat Crueltyden sahip oldukları en iyi sese bu kayıtta sahip olduklarını söyleyebilirim. Ses oldukça temiz. Gitarlar sert ve akılda kalan tonlara sahip ama önceki albümlerindeki gibi boğuk bas tonlarında değil, kristal parlaklığında gitar tonları var Thornography’nin. Ayrıca en fazla bas gitar sesi duyduğumuz Cradle albümüde bu olsa gerek. Ha birde bu albümde şimdiye kadar hiç yapmadıkları kadar az klavye kullanmışlar. Bence daha güzel olmuş. Davul tonlarıda gayet başarılı. Hatta davulları makina olmadığı için Cruelty den daha da başarılı.
C.O.F. için black metal grubu değil derler uzun zamandır. Bunu en çok prue black metal dinleyenler iddia eder. Benim şahsi düşüncem Thornography öncesine kadar haklı değillerdi bunu söyleyenler. Fakat Thornography ile gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz ki C.O.F. bir black metal grubu değil. Artık black metal etkili gotik metal grubu olmuşlar ve bu hem grup için hem de dinleyici için çok daha iyi olmuş. Tabii tarz değişimi sadece teorikte olmamış, bilakis cradle çok değişmiş. Bir kere black metalin olmazsa olmazı grind davul ritimleri pek azalmış, aynı şekilde klavye kullanımıda da ciddi bir azalış söz konusu. Hatta Dani bile daha az vokal yapmış (aslında biraz daha azaltsa çok güzel olacak). Üstelik clean vokalde yapmış bu sefer ve çok güzel vokal melodileri bulmuş, kutluyorum kendilerini. Dikkatimi çeken bir diğer yenilik ise kısalan şarkı sözleri ve nakarat üzerine kurulu şarkı yapıları oldu.
Under Pregnant Skies She Comes Alive Like Miss Leviathan, klasik bir cradle introsu. Bu tarz introlar artık beni hiç heycanlandırmadığı için çoğu zaman geçiyorum. Her hangi bir hollywood filminde epic bir sahnede dinleyebileceğiniz türden klasik müzik bir intro hepsi bu…
Dirge Inferno, cradle’ın eski günlerini hatırlatan bir parça. Bir çok açıdan Nymphetamine’den fırlama bir şarkı. Çok sevmedim. Bir kaç güzel rifi var fakat beni şarkıya başlayan pek bir şey bulamadım. Kesinlikle albümü sevme sebebim olan şarkı değil.
Tonight In Flames daha ilk saniyelerinden itibaren farklı olduğunu hissettiren bir parça. Metal piyasası için değil, Cradle için. Kesinlikle albümün en iyilerinden. Özellikle nakarattaki rock stili (yani aria vari olmayan) temiz vokalleri ile güzelleşen bir parça. Merak ettiğim şey ise temiz vokallerin kime ait olduğu. Açıkcası Dani’den şüpheleniyorum ve eğer o ise yavaş yavaş grubun temiz vokal ağırlıklı bir grup haline gelmesini umuyorum.
Libertina Grimm, albümde sıkıcı bulduğum diğer parçalardan birisi. Eski cradle zamanları seven bir dinleyici ise bu şarkı çok beğenecektir. Hatta bir iki rifi cidden çok güzel ama vokallerin doluluğu şarkı içine girmemi engelliyor. Altı yıl önce dinlesem çok severdim kesin.
Klavye melodileri ile gayet senfonik başlayan Byronic Man albümdeki bir diğer hit parça. Gene nakaratlı bir parça ve gene temizleşen bir vokal söz konusu nakaratta. Üstelik çok da güzel bir vokal melodisi var. Fakat tüm bunların yanı sıra şarkıda Villa Vallo var şarkıda. Büyük ihtimalle bu şarkıya klip çekerler.
I am The Thorn sırtını black metale dayayan bir diğer sıkıcı şarkımız. Diyecek çok fazla şey bulamıyorum bunun gibi şarkılar hakkında, çalarken atlayasım gelimiyor ama dur bir kez dinleyeyim de demiyorum. Nakaratındaki elektronik denemeleri sevmedim fakat sonlara doğru duyduğumuz silah doldurma sesini sevdim.
Cemetery And Sundown çok güzel bir melodi ile başlıyor. Sonrada güzel temiz vokallerle devam ediyor. Hatta bu şarkı da eski dost Sarah ile karşılaşıyoruz. Üstelik hiç de gösterişe girmeden makul bir geri vokalle. Arada sırada davul ve bas gitar olarak giden şarkının basları da çok güzel, albümdeki favorilerimden.
Cradle’nin temiz gitar tonlarında alpej ile başlayan bir şarkısı varmıydı? Sanırım yoktu ama Lovesick For Mina ile artık var. Albüm genelinde klavye kullanımı grubun eski haline nazaran az olmasına rağmen Lovesick For Mina klavye üzerine kurulu bir parça. Hoş bir parça, hatta hem I am Thorn’dan hem Dirge Inferno’dan hem de Libertina’dan güzel bir parça ama yinde favorilerimden değil.
İşte albümün orjinal cdsini alacak olmamın sebebi budur, The Foetus Of A New Dat Kicking. Daha ilk saniyesinden itibaren lead gitarı ile gönlümü feth eden şarkı, özellikle dur kalklardaki bas gitarları ve inanılmaz temiz vokal melodisi ile büyüledi beni. Eğer bu vokal gerçekten Dani’nin ise ki ses tonu bana o diyor, bravo demekten alamıyorum kendimi.
Belliki grup bu albümde daha önceden yapmadığı herşeyi yapmak istemiş. Mesela daha önce hiç enstrümental parçaları olmamıştı, yani klavye üzerine kurulu intro vari şeyleri demiyorum. Gayet gitar, bas ve davulla çalınıpta vokali olmayan bir parça kasteddiğim. İşte Rise Of The Pentagram bu eksiği kapatan bir parça. Grubun vokal üzerine kurulu olduğunu düşününce böyle bir şarkı dinlemek grubu aklıyor gözlerimizde (Aytuğ’a selamlar olsun).
Sarah’nın sesini duymak isteyenler Under Huntress Moon ile mutlu olacaklardır. Bir çok melodisi ile beni Cruelty zamanlarına götüren şarkı eski günlerin hatrına sevdiğim şarkılar arasına girdi. Eski cradle davullarını sevenlerının bu şarkıda yüzü gülecektir.
Çok güzel bir kapanış Temptation. Tam bir surata atılan tokat! Bayan vokal kullanımı eminim sizleri şaşırtacak. Acaba bu vokaller kimin? Eğer Sarah ise o da kendini aşmış derim (elimdeki promo kaydında albüme dair hiç bir yazılı açıklama olmadığı için bu bilgilerin bir çoğundan mahrumum, öğrendiğim bir şeyler olursa yorumlara eklerim). Grubun en değişik şarkısı olduğunu iddia ederim.
Cradle Of Filth son günlerde tıpkı vaktiyle Metallica için olduğu gibi hakkında boktan demesi populer olan bir grup. Eğer bu söylemlere kulaklarınızı tıkayıp Thornography’i dinlerseniz çok sevebileceğiniz bir albümle karşılaşabilirsiniz. Son bir kaç albümdür sıkıcılaşmaya başlayan topluluk çok daha büyük bir firmanın desteğini arkasına almış olmanın verdiği güvence ile yeni şeyler denemiş ve oldukça güzel işler çıkarmış. Sanırım Cradle Thornography’i bir geçiş olarak görüyor ve kendi müziğinde sıkışıtığı yerden kurtulmaya çalışıyor. Bana kalırsa bunu çoğunlukla başarıyor ama nihayi sonuç için bir sonraki albümü beklememiz gerekiyor.