Musiki Cemiyeti
Musiki'ye Gönülden Bağlananların İnternet Mecmuası

Satyricon – Deep Calleth Upon Deep

Satyricon - Deep Calleth Upon Deep Albüm Kapağı
60%
Now, Diabolical'ı özlüyorum.
  • Albüm Notu

Norveç black metal sahnesinin önemli/öncü gruplarından Satyricon 22 Eylül’de (2017) dokuzuncu albümü Deep Calleth Upon Deep ’i dinleyicilerin beğenisine sundu. Her ne kadar bazı çağdaşları gibi sansasyonel olaylarla anılmasa da topluluğun türe olan katkısını görmezden gelmek zor. Hatta bazı açılardan Norveç black metaline yön vermiş bir topluluk olduğunu bile idda edebiliriz.

Bu konuyu tartışmaya açmayı çok isterim, bugün çoğu Norveç black metal grubunda gözlemleyebildiğimiz groove/rock’n roll etkisini başlatan topluluklardan bir tanesi Satyricon’dur. Fuel For Hatred bu iki farklı konseptin bir araya geldiği ilk ve en başarılı örneklerden bir tanesidir.

Sanıyorum bu garip birlikteliğin başlangıcı da vaktiye topluluğun Pantera ile çıktığı Avrupa turnesi olası gerek. Kesinlikle tartışmaya değer bir konu. Ek bir bilgi olarak, bahsi geçen turne Pantera’nın son Avrupa tunesiydi.

Deep Calleth Upon Deep topluluğun Volcano ile başlayan evriminin devamı niteliğinde fakat ne yazık ki grubun tarzına yeni birşeyler katamıyor. Yer yer katabilecekmiş gibi görünüyor ama maalesef ki olmuyor.

Bana göre topluluk Now, Diabolical’dan beri (ki muhteşem bir albümdür) isminin hakkını veren bir albüm çıkartamadı. Topluluk son 10 yılda sadece bir kaç tane kayda değer şarkı çıkartabildi. Satyricon gibi bir grup için bu bence çok büyük bir problem. Albümü bu düşünceyle değerlendirirsem Deep Calleth Upon Deep için Now, Diabolical’dan sonra çıkardıkları en iyi Satyricon albümü diyebilirim.

Satyricon’un bence en büyük sorunu, topluluğun bestelerinin icra ettiği müziği zenginleştirmeye yetmemesi. Çoğu zaman tek sesli bir müzikle karşı karşıyayız. Çoğu zaman ritim gitarın üstünde ayıca bir lead gitar yok. Eğer cayır cayır bir pure black metal grubundan bahsediyor olsaydık bu çok büyük bir problem olmazdı. Fakat Satyricon o patikadan yürümüyor artık. Ve çoğu Satyricon şarkısında bu sadelik tabiri caizse bir eksikliğe, yarım kalmışlığa dönüşüyor.

Dissonant’ın ilk rifinin üstündeki saksafon buna o kadar güzel işaret ediyorki. Şarkı başladığında ilk dediğim şey işte bu oldu. İşte Satyricon’un yıkması gereken duvar, asıl yapması gereken şey! Sonra rifin ilk tekrarıyla beraber üflemeliler gitti ve şarkının sonuna kadar bir daha çıkmadı. Tam herşey çok güzel olabilecekken tekrar eksik, yarım bırakılmış hissettiren ve hatta sıkıcı bir şarkıyla karşı karşıya kaldım. İşte Satyricon’un en büyük problemi bu.

Grubun geçtiğimiz 10 yıl içinde bu döngünün dışına çıkabilen sadece bir kaç tane şarkısı oldu. Deep Calleth Upon Deep’de de bu döngüyü kısmen kırabilen şarkılar var. Black Wings and Withering Gloom, The Ghost of Rome albümün kayda değer şarkıları. Albüme adını veren Deep Calleth Upon Deep nakarat bölümüyle kendisini kurtarmayı başarabiliyor. Geçtiğimiz günlerde video klibi yayınlanan To Your Brethern in the Dark ise belki de albümün tek hit şarkısı. Fakat onu da uzun süresi bir noktadan sonra sıkıcılaştırıyor. Bu şarkıların dışında topluluk kendine belirlediği rafine ses içinde boğulmaya devam ediyor.

Deep Calleth Upon Deep kötü bir albüm değil. Ama Now, Diabolical’dan beri devam ettiğini gözlemlediğim sıkışmış, nefes almak isteyen Satyricon soundu’na ihtiyacını veremiyor. Satyr yer yer gerçekten çok ilgi çekici rifler yazmayı hala başarabiliyor fakat rif bulmakla şarkı yazmak arasındaki o ince çizgi sanatçının ve grubun kaybolduğu yer oluyor.

Satyricon Deep Calleth Upon Deep
Satyricon grup üyeleri Frost, Satyr. Gündüz vakti meşale taşıyan Satyr.
Satyricon - Deep Calleth Upon Deep Albüm İncelemesi
Satyricon – Deep Calleth Upon Deep Albüm Kapağı

 

 

 

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept