Ultha ne yazık ki benim geç keşfettiğim black metal gruplarından bir tanesi. 2022 yılında çıkardıkları All that has Never been True albümü, birkaç ay önce radarıma Spotify’ın tavsiye edilenlerinden girdi. Girdiğinden beridir kendimi albüme geri dönmekten alıkoyamıyorum. Bu yüzden gelin bu alman kardeşlerimizin son stüdyo albümünden bahsedelim.
All that has Never been True grubun dördüncü albümü. Bundan önceki albümünde Century Media ile çalışmışlar ama okuduğum kadarıyla hiç memnun kalmamışlar. Tekrar underground dünyaya geri dönmeye karar kılmışlar. İyi ki de dönmüşler. Karşımızda büyülü bir black metal albümü var. Genel olarak müzik içim tüyler ürpertici, minimalist, çiğ ve hipnotize edici diyebilirim. Özellikle beni ilk dinlediğim andan itibaren hipnotize etmeyi başardı. Bu açıdan bende Gaerea – Limbo etkisi yarattı.
Albümde biri enstrümantal olmak üzere yedi parça var ve süresi yaklaşık bir saat. Şarkılar genel olarak epey uzun. Bu konuya tekrar geri döneceğim. Açılışı Dispel ile yapıyoruz. Rifler daha ilk girişte tüyler ürpertici ve etkisi altına almayı çok iyi başarıyor. Açık ara dinlediğim en iyi giriş şarkılarından bir tanesi. Grubun gitar tonlamaları ve minimalist yaklaşımı black metalin çiğliğinden ödün vermeden dinleyici üzerinde müthiş bir atmosfer yakalamakta zorlanmıyor. Genel olarak parçaların kompozisyonunda giriş gelişme sonuç kısımları çok etkili icra edilmiş. Albüm sanki onar dakikalık kısa hikayelerden oluşmuş bir kitap ama hikayeler arasında herhangi bir kopukluk yok ve tüme varım konusunda ustaca bir iş çıkarılmış. Bu yüzden kitabı ilk sayfasından son sayfasına kadar sıkılmadan okumak mümkün. Uzun süreli şarkılarına rağmen bunu başarmaları takdiri hakediyor. İkinci şarkı Der alte Feind (Jeder Tag reißt Wunden) buna iyi bir örnek. İlk şarkıdakine benzer şekilde vurucu bır ana rif üzerinde şarkı akışı çok etkili. Dinleyiciyi pasajlar arasındaki geçişlerde tempo düşürüp ardında build-up ve kapanıştaki şaşırtan süslemeler çok efektif. Bu şarkının sonundaki saksafon pasajı özellikle çok iyi. Sıradaki Bathed in Lightning, Bathed in Heat düşük tempo başlayıp sonradan açılan harika bir parça. Favorilerimden. Melodi olarak her şarkıda grup bence punchy ve catchy rifleri yedirmeyi çok iyi kotarmış.
He knew and did not know enstrümantal bir parça ve albümün ikinci yarısına çok iyi bir hazırlık. Burada şundan bahsetmek gerekli. Grup synth konusunda gördüğüm en iyi black metal gruplarından bir tanesi. Şarkılara bu kadar iyi yedirilmiş synthleri beklemiyordum. Carrion (To Walk Among the Spiders) albümdeki vasat parçalardan ama yine de akılda kalıcı riflere sahip olduğu için dinleyiciyi sıkmıyor. Ardından gelen Haloes in Reverse sanırım albümün en vurucu parçası. Bas gitarın yalın kullanımı, şeytani fikirlerle dolu melodiler, dinleyiciyi patlamaya hazırlayan hipnotik riffler ve baterinin kendini en iyi gösterdiği şarkı. Birçok dinleyici için albüm bu şarkı ile kapansa hiç bir sıkıntı olmaz. Lakin, kapanış Rats Gorged the Moon…and All Fell Silent ile oluyor. Açıkçası benim hoşuma giden bir kapanış parçası oldu. Acı ve gazap dolu melodik fikirler ile albümün geneline uyan geçişler ve synth pasajları ve harika kısa ama ölümcül kapanış rifiyle bence iyi işlenmiş.
Albümü buraya kadar iyi övdük ama bence daha iyi olabilirmiş dediğim konulara da değinelim. Davullar bariz bir şekildeki daha iyi mikslenebilirdi. Belki bilerek yapılmış ama bence daha patlayıcı olabilirdi. Zira baterist belli ki çok yetenekli biri. Vokalleri genel olarak sevmedim. Her ne kadar vokalist çığlık ve gürlemeleri etkili bir şekilde aralarında iyi geçişler yaratarak kullansa da. Kızgınlık ve acı üzerine kurgulamaya çalıştığı vokal denemelerini çok beğenmedim. Bazı yerlerde anlaşılmayacak derecede kaybolan vokaller bence vasatın altında. Lirikler de bence epey basit kaçmış. Gerçi Der alte Feind (Jeder Tag reißt Wunden) ve Dispel şarkılarındaki sözleri beğendim. Albüm kişisel bir kızgınlık ve bir nevi ağıt niteliğinde şarkı sözlerinden oluşuyor. Düşününce Güzel temalar. Minimalist evet ama fazla basit.
Kapanışa gelecek olursak Fatherland’den çıkan black metal grupları gerçekten çok iyi işlere imza atıyorlar. Ultha’nın bu son stüdyo albümü (Ardından bir live albüm geldi.) mutlaka dinlenmeyi hakediyor. Açıkçası 2022’de radarıma girseydi sene sonlarında yaptığımız sanırım yılın ilk beş albümü arasına alırdım. Dinleyiniz…
- Çiğ, Minimalist, hipnotize edici...