Musiki Cemiyeti
Musiki'ye Gönülden Bağlananların İnternet Mecmuası

Dark Tranquillity – Endtime Signals

Dark Tranquillity - Endtime Signals albüm incelemesi

Dark Tranquillity – Endtime Signals albüm incelemesi | Merhaba sevgili Musiki Cemiyeti okurları. Yakından tanıdığımıza inandığım, İsveçli melodik death metal devi Dark Tranquillity yeni albümü Endtime Signals’ı geçtiğimiz cuma günü (16 Ağustos 2024) yayınladı ve işte buradayız.

Dark Tranquillity yakından tanıdığımız kadar, yakından takip ettiğimiz, sevdiğimiz saydığımız bir topluluk. Dile kolay, 33 yıl, 13 albüm (Endtime Signals dahil), sayısız konser… Topluluğun hayranları olarak hepimizin bir çok özel anısı, favorisi, en çok sevdiği şarkıları var.

Bu Dark Tranquillity için güzel bir şey olduğu kadar kötü bir şey de olsa gerek. Sürekli daha iyisini bekleyen, beklentisinin altındaki işleri sineye çek(e)meyen bir kitle olabiliriz.

Böyle bir giriş yapmayı özellikle seçtim çünkü Dark Tranquillity, Endtime Signals ile ne yazık ki bizi beynimizden vurmayı başaramıyor. Dark Tranquillity gibi grupların zirvede kalabilmesi için bunu yapması gerekiyor. En iyisini yapamadığın sürece daha önceki en iyilerinin altında kalıyor, ister istemez eziliyorsun.

Fakat Endtime Signals bizi beynimizden vuramasa da kötü bir albüm değil. Bazı sorunları var, doğru. Mesela Mikael Stanne’nin son dönemdeki aşırı aktifliği (özellikle Cemetery Skyline ve The Halo Effect’teki) sanatçının aşırı karakteristik performansını da düşünürsek, en iyi ihtimalle Dark Tranquillity’i özlememiz için bize gerekli alanın oluşmasını engelliyor. Biraz daha kötümser yaklaşırsak, ben bir scream/brutal, bir clean formülünden çok sıkılmaya başladım diyip konuyu kapatayım.

Bir diğer sorunsa şarkılarda gitarın aktif olmasına rağmen tam olarak ihtiyaç duyulan yeni kanı sağlayamaması. Bestelerde Brändström ve Reinholdz’ın imzaları var. Brändström bildiğiniz gibi, Reinholdz ise grubu anlamaya, anladığı kadarını yansıtmaya çalışıyor. Çabasını taktir ediyorum ama şu aşamada yaptıklarının tam olarak oturmadığını düşünüyorum.

Tüm bunlar bir araya gelince Endtime Signals, Dark Tranquillity olmaya çalışan fakat Stanne’nin diğer yaptığı işlerden yeterince ayrışıp kendine yer edinmekte zorlanan bir albüm gibi görünüyor. İşin içinde ciddi bir var oluş sıkıntısı var gibi. Enteresan…

Evet Endtime Signals kötü bir albüm değil dedim. Zira Reinholdz henüz tam olarak yapması gerekeni yapamasa da kötü bir iş yapmıyor. İstediğimiz, beklediğimiz şey zor bir şey ve bu yükün altından kalkması kolay olmayacak. Ama Reinholdz umut vadetmeyi başarıyor.

Asıl öne çıkan şey ise Mikael Stanne’nin şarkı sözü yazımında saklı. Albüm tema olarak kendi varlığını ve kendi varlığının çevresindeki yerini nasıl algıladığına odaklanıyor. Burada yeri gelince toplum içindeki yerine yabancılaşıyor, yeri geldiğinde kendi yansımasıyla kavga ediyor, bazen kendi kendine ihanet ettiğini hissediyor, bazen de hiçliğin içinde bir anlamım var diye bağırıyor. Tüm bunları bir “biz” olarak yapıyor. Şarkı sözlerinde özellikle dikkat ettiğim şey Mikael derdini hep biz diye anlatıyor. Bu dışa vurumu bizimle paylaşıyor, oldukça dokunaklı ve güzel.

Endtime Signals kendi içinde sorunları olan bir albüm fakat bu sorunlar tematik olarak işlediği konularla ironik derecede uyumlu. Bu da albüme ayrıca trajik bir güzellik katıyor. Belki ileride hakkı yenilen bir albüm olarak anılabilir ve böyle olacaksa da tek sebebi bu olur. Onun dışında keyifli bir albüm ama ne yazık ki Dark Tranquillity’den keyifli bir albümden çok daha fazlasını bekliyoruz.

Dark Tranquillity - Endtime Signals albüm incelemesi
Dark Tranquillity – Endtime Signals albüm incelemesi
70%
Fena değil

Fakat bizim Dark Tranquillity'den beklentimiz "Fena Değil" değil.

  • Albümün Notu

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept