Türü ve grubu sevenler için tatmin edici bir albüm olacaktır. Bir baş yapıt değil ama kesinlikle kötü bir albüm de değil.
- Albüm Notu
To Die For Wounds Wide Open. Bu grup 1999 yılında piyasaya ilk sürüldüğünde gerçekten çok iddialı bir gruptu. O günlerde HIM Finladiya’dan çıkıp tüm dünya yı yavaş yavaş fethediyordu. Nuclear Blast çok çakal bir firmadır. Bu akınlardan kendi paydasını alabilmek için, HIM’in daha sert versiyonu olan Eski Mary Ann’ı aldı ve To Die For yapıp piyasaya sürdü, sonra da Sentenced’ın peşine takıp turnelere yolladı.
Bilen bilir, grubun ilk albümü olan All Eternity ciddi bir HIM klonu idi. Bir çok şarkının bir çok melodisi zaten HIM’de vardı. Farklı olan tek şey vokal stili ve daha sert gitar tonları idi. Lakin To Die For bir HIM klonu olarak kalmak istemedi ve karakteristik özelliklerini biraz vokal temmelli olsada oluşturmayı başardı. Bu gün aradan geçen yedi yıldan ve dört albümden sonra gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz ki To Die For kesinlikle kendine özgü bir grup.
Wounds Wide Open ise Finlandiyalı topluluğun beşinci albümü. Bir çok açıdan da grubun zirvesini temsil ediyor. Hem sound olarak hem de beste olarak grup bundan önceki dört albümde de yaklaşmaya çalıştığı şeye bu albümde de yaklaşmaya devam ediyor. Bir çok fanlarına göre muhtemelende ulaştı bana kalırsa daha bir iki albüm daha var.
Albüm iyi bir intro olan Sorrow ile başlıyor (tok sesli bir adam sorrow hakkında konuşuyor, bizde vay be diyoruz…) ve Wicked Circle ile tempo kazanıyor. Sonra da bir şarkıda tempo düşerken diğerinde tekrar artıyor ama tüm To Die For albümlerinde olduğu gibi her yana sinen (tabiiri caizse) o romantik ve melankolik hava hiç kaybolmuyor. Hemen hemen bütün şarkılarda en azından bir tane güzelmiş dediğim gitar partisyonu ya da rif oldu. Kayıt ise grubun beni en şaşırttığı yer oldu.
To Die For ilk albümünden Wounds Wide Open’a kadar tüm albümlerinde hep iyi soundlar peşinde koştu ve hep sert tonları kullandı ama hiç günün birinde Peter babaya (Peter Tagtgren, Abyss Stüdyolarının sahibi büyük insan) miksing yaptıracakları aklıma gelmezdi. Kayıtları Fantom Studios da Samu Oittinen ve Jari-Jukka Nippala tarafından yapılan albüm son olarak Peter babanın ellerinden geçmiş. İşin ilginç olanı Peter baba To Die For’un müziğini olduğundan daha sert hale getirmemiş. Bilakis To Die For’a yakışacak şekilde tüm çalgıları oldukça temiz tutmuş ve vokalleri tüm sounda yedirmiş. Bu sayede de Peter baba her türlü kayıdın en kralı yaptığını bir kez daha ispatlamış. Öpüyorum ellerinden.
Wounds Wide Open’a geri dönersek, albümde en çok şaşırdığım ve beğendiğim şey Ozzy kovırı olan I Just Want you oldu. Şurası bir gerçek ki Jope (vokalist kardeş) kovır yaparken kendi stili yerine, kover yapılan şarkının vokal stilini kullanmayı tercih ediyor. U2 kovırlarında da aynı şey söz konusuydu, I just want you’da da. Tabii bu yanlış anlaşılma yaratmasın. İşin altından gayet güzel kalkmışlar. Albümdeki en çok hoşuma giden parçalara bakarsam ilk gördüklerim açılış şarkısı olan Wicked Circle olur. Sonrada her halde Like Never Before ve bayan vokalli Liquid Dies olur.
Efendim, To Die For gotik metal piyasasında zaten kabul görmüş oldukça çalışkan bir grup (7 yılda beş albüm). Fakat grubun her albümden önce yapmayı planladığı patlamayı yapamayışının sebebi de bu çalışkanlık olabilir. Belkide bu albümden sonra bir kaç yıl albüm çıkarmazlar ve sonuçta istedikleri yere ulaşırlar, kim bilir. Wounds Wide Open’e geri dönersek To Die For’un bir önceki albümünde (IV) yaptığı şeyi sevdiyseniz ve daha fazlasını isterseniz bu albümüde severek dinlersiniz. Yok ben gotik metaldan sıkıldım ancak Frozen gibi birşey çıkarsa dinlerim diyorsanız boşverin gitsin, bir iki yıla kalmaz Tiamat yeni albüm çıkarır zaten.