Musiki Cemiyeti
Musiki'ye Gönülden Bağlananların İnternet Mecmuası

Moonspell – Under Satanæ

Moonspell - Under Satanæ Albüm Kapağı
80%
Güzel
  • Albüm Notu

Portekiz’in kurt kalpli karanlık filozofları Under Satanæ adlı yeni albümleri ile kariyerlerinin sisli zamanlarını yeniden yaşatmaya çalışıyor.

Under Satanæ grubun Wolfheart öncesinde çıkardığı, Under The Moonspell Ep’sini, Anno Satanæ demosunu ve Morbid God ismini taşıdıkları zamandan kalma Serpent Angel adlı şarkıyı tekrar kaydedilmiş hallerini bir arada toplayan çalışma olarak topluluğun tarihine geçiyor (ya da ekim ayında tarihine geçecek dememiz daha doğru olur).

 

Topluluğun kariyerine kısaca bir göz atarsak, yukarıda bahsi geçen kayıtların yayınlandığı dönemler topluluğun en az promosyonu yapılmış, en gölgeler altında kalmış zamanlarıydı. Onlarca kez anlattık sonrasında Moonspell’in başına gelenleri, yol ayrımlarını, tercihlerini ve terk ettiklerini. Bazı gruplar içlerinden geçtikleri olgunluk sürecinin sonunda eski parçalarını konserlerde çalamaz hala gelir, The Antidote albümüne kadar Moonspell için bu gölgelerde kalmış çalışmalar bu konumdaydı. Şimdi ise grubun kendine seçtiğimi imaj ve tavır o günler ile kucaklaşmasına izin veriyor. Tabii başka şeyleri yok sayarak…

Kayıtları Danimarka’da Anrfarm stüdyolarında yapılan albüm Tue Madsen’in prodüktörlüğünde hazırlanmış. Kayıt herşeyden önce orijinal kayıtlarla kıyaslanamayacak kadar güçlü ve kaliteli. Ayrıca müzik mekanik tonların içinde eski doğal formundan uzaklaşmamış ki bu duruma çok sevindiğimi söylemeliyim.

 

Albümde şarkı listeleri kayıtların yayınlanış sırasını tersten takip ediyor. Bu anlamda çalışma bir discografi havasına da sahip. Albüm cd formatında piyasaya ekim ayında çıkacak. Eğer albümün kitapçığında grup elemanlarının o günler hakkında yazdıkları makaleler de olursa (o günlerdeki Moonspell ruh hali ile bugün arasında bağ kurabileceğimiz makaleler), Under Satanæ kesinlikle arşivlik bir çalışma olur.

 

Under Satanæ, Under The Moonspell Ep’sinin parçaları ile başlıyor. Orijinal Ep ile arasında kayıt, ton ve örnekleme farklılıkları haricinde ciddi hiç bir fark bulunmuyor. Chorai Lusitania’daki dalga sesleri bile eski günlere sadık kalmış. Orijinal kayıt beş şarkıdan oluşurken burada ilk altı şarkı olarak yer alıyorlar, bu da Tenebrarum Oratorum’um orjinal Ep’de outrosu ile birlikte tek parça olarak kaydedilmesinden kaynaklanan bir farklılık.

 

Meşhur intro Allah Akbar! La Allah Ella Allah! ile başlıyor Under Satanæ. Hemen ardından grubun kariyeri boyunca yaptığı en sürükleyici şarkı olan Tenebrarum Oratorium ( Andamento I / Erudit Compendyum) başlıyor. Özellikle dinlemenizi tavsiye edeceğim bir şarkıdır. Eğer Moonspell köklerine dönmeye karar verdiğinde Dæmonarch yerine kendisi gibi olmak isteseydi şimdi bu şarkının izinden giden şarkılar dinlememiz gerekiyordu. Fakat Moonspell bu yoldan ilerlemeyi Wolfshade ile bıraktı ve bir daha da o yönde hiç bir adım atmadı.

 

Interludium / Incantatum Oequinoctium ise hemen ardından gelen sıcak akdeniz uyanışı oluyor (bir önceki şarkıyı da kabus dolu bir gece olarak kabul edebiliriz).

 

İkinci Tenebrarum Oratorium (Andamento II / Erotic Compendyum) kesinlikle yeni hali ile sahip olduğu potansiyelinin çok daha üstüne çıkmış. Bazen eskiden çok sevdiğim albümleri tekrar dinlediğimde kayıtları yüzünden müziğin içine giremediğimi fark ediyorum. Bunu en çok yaşadığım şarkılardan bir tanesi de muhtemelen bu şarkıdır. Genel olarak Tenebrarum serisini ve bunlar ile birlikte Wolfshade’i bir sürü dur kalka sahip olmasına rağmen sürükleyiciliğinden hiç bir şey kaybetmeyen şarkılar olarak kabul ederim ve bir çok grubun dinleyip ders çıkarması gerektiğini düşünüyorum.

 

Eskiden doğrudan gitarları ile başlayan Opus Diabolicum, şimdi kısa bir klavye introsu ile başlar hale gelmiş. Yeni ses ile eskisi kadar etkileyici ve eskisinden daha tutarlı bir hal almış diyebiliriz. Bu şarkı da Fernando vokal yapmak yerine daha çok Vampiria vari bir şiir okuyor diyebiliriz. Şarkının son iki dakikasına girerkenki kemanlar, solo ve inleyen kadın eskiden de efsaneydi, hala da oldukça etkileyici.
Chorai Lustania eski Ep’nin huzur dolu kapanışıydı. Bu huzurlu ve aynı derecede hüzünlü kapanış ile Moonspell kariyerinin ilk adımlarını atmaya başlamıştı.

 

Orijinal Goat On Fire 1993 yılında grup Morbid God ismini terk ettikten sonra kaydedilmişti. Goat On Fire oldukça başarısız bir kayıt olmasına rağmen topluluk bu kayıt sayesinde Fransız firma Adiocere ile anlaşmıştı. Under The Moonspell Ep’si bu firma tarafından piyasaya sürülmüştü.

 

Goat On Fire, Ancient Winter Goddes ve Wolves From The Fog büyük ölçüde grubun black metalden ne anladığını gösteren, dinlemeye değer parçalar. Yeni kaydedilen ve doğru bir kararla düzenlemelerinin de üzerinden geçilen bu parçalar grubun en sert olabileceği anları temsil etmekte.

 

Terk edilen Morbid God dönemi için saygı duruşu. Serpent Angel!!! Merak ediyorum, Sin/Pecado döneminde Slow Down ile saygılar sunularak terk edilmişti Under The Moonspell dönemi ve öncesi. Şimdi ise Moonspell Under Satanæ ile o günlere yaptığı haksızlığa karşı günah çıkartmaya çalışıyor gibi. Peki bundan yedi sekiz yıl sonra benzer bir günah çıkarma şu sıralar hep yok sayılan Butterfly Fx içinde yapılacak mı? Hiç sanmıyorum…

 

Serpent Angel’a gelince, 1990’lı yılların başında, grubun o zamanlar ki gitaristi Mantus tarafından 12 kanallı bir mikser ile kaydedilen Serpent Angel tahmin edebileceğiniz üzere hem beste, hem de kayıt açısından oldukça ilkel bir şarkıydı. Şimdi ki hali ise, bol kullanılan örneklemeler ve büyük prodüksiyon sayesinde tüm zayıflığını geride bırakmış durumda. Fakat buna rağmen çemberdeki en zayıf halka…
Moonspell’e kızmaktan çok sıkıldım artık. Yıllar sonra geri döndükleri o karanlık imaj, sert grup tavırları, mistik şarkı sözleri, 1990’lardaki ruhu günümüzde yaşatma cabaları, hepsi o kadar donuk ve anlamsız geliyor ki bana. O günler de ki hissiyatın önemini ve değerini (hem grup için, hem de kendi müzikal gelişimim için) elbette ki yadsımıyorum, fakat o günlerin hissiyatını myspace üzerine kurulmuş bir yeraltı cemiyetinde tekrar yaşatmaya çalışmak çok samimiyetsizmiş gibi geliyor bana.
Under Satanæ’ye gelirsek, dinlenmeye değer arşivlik bir çalışma olduğunu düşünüyorum bu çalışmanın. Bir sonraki albümünde ne yapacağına dair çok umutsuz olduğum Moonspell için (vaktiyle Dimmu Borgir’ın Stormblast ile yaptığı gibi) umut bile verdi bana. Adamların bundan sonra nasıl işler yapacağı gayet belli ama yanlışlıkla Dæmonarch yerine Tenebrarum ya da Wolfshade tarzı bir şeyler yaparlarsa sonuç çok güzel olabilir. Benzer cümleleri vaktiyle Dimmu için de kurmuştum ve hayal kırıklığı yaşamıştım. Bu yüzden Moonspell için hiç bir beklenti oluşturmamaya çalışıyorum kafamda. Bekleyip göreceğiz….

Moonspell Metal Archives sayfası

NOT: Under Satanæ için hazırlanan kapak Under The Moonspell’in kapağının yeni bir versiyonu.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept